Mentha piperita
  • Türkçe Adı: Nane, bahçe nanesi
  • İngilizce Adı: Peppermint
  • En Sık Bulunduğu Bölgeler ve Genel Özellikleri: Avrupa ve Amerika’da yaygın olarak bulunan nane, kullanım amaçlarının genişliği nedeniyle dünyanın birçok bölgesinde yetiştirilmeye başlanmıştır. Keskin ve hoş kokulu, aromatik bir tada sahip olan, otsu bir bitkidir.

Kullanılabilir kısımlar: Nanenin topraküstü kısımları, özellikle yaprakları, hem medikal amaçlar için, hem de baharat olarak sıklıkla kullanılmaktadır.

İçeriğindeki Bileşenler: 
  • Nane yaprakları: Uçucu yağ (mentol, menton, mentil asetat, neomentol, isomenton, mentofuran, limonen, pulegon, alfa ve beta pinen, trans-sabinen hidrat), kafeik asit (rozmarinik asit), flavonoidler (apigenin-, diosmetin- ve luteolin glikozidleri, serbest lipofil metoksilize flavonlar, ksantomikrol, gardenin) başta olmak üzere birçok bileşen içermektedir.
  • Uçucu yağ: Mentol, menton, mentil asetat, neomentol, isomenton, mentofuran, limonen, pulegon, alfa ve beta pinen, trans-sabinen hidrat, labiatentanninler (rosmarinik asit), flavonoidler (apigenin-, diosmetin- ve luteolin glikozidleri, serbest lipofil metoksilize flavonlar, ksantomikrol, gardenin) başta olmak üzere birçok bileşen içermektedir.
Etkileri ve Kullanıldığı Durumlar: Nane yağının antispazmodik etkileri nedeniyle sıklıkla irritabl bağırsak sendromunu rahatlatmak amacıyla kullanıldığı bilinmektedir. Bağırsaklardaki peristaltik hareketleri azaltarak rahatlattığı düşünülmektedir. Nane, kalsiyum antagonistlerine benzer etki yaparak, sindirim sistemindeki düz kasları gevşetir. Nane yağının bu mekanizma haricinde, potasyum depolarizasyonu kaynaklı yanıtları azaltarak da bağırsakları yatıştırdığı düşünülmektedir. Bu sayede, irritabl bağırsak sendromu görülen hastalardaki hiperkontraktilitenin (aşırı kasılmalar) azalacağı düşünülmektedir. Yapılan ilk çalışmalar sonucu, enterik kaplı kapsüller içerisinde (bağırsakta açılan kapsüller) oral olarak uygulanan nane ve Frenk kimyonu yağı karışımının gastroduodenal motiliteyi (ince bağırsaktaki hareketleri) azalttığı görülmüştür.

Nane yağının içerisindeki mentolün topikal uygulandıktan sonra, nevralji (sinir ağrıları) ve miyaljiyi (kas ağrıları) hafiflettiği ya da önlediği düşünülmektedir. Mentolün hassaslaşmış ağrı reseptörlerini inhibe ederek (çalışmalarını önleyerek) etkigösterdiği, ayrıca santral sinir sistemindeki ağrı algısını değiştirerek ağrıyı azalttığı tahmin edilmektedir.

Yapılan in vitro (cansız ortamda) çalışmalar sonucunda nane yağının antibakteriyel,  antiviral (virüs öldürücü) ve antifungal (mantar öldürücü) etkileri olduğu görülmüştür. 
 
Diğer araştırmalarda ise nanenin içerdiği luteolin-7-0-rutinosid bileşeninin, histamin salınımını engellediği ve bu nedenle bazı alerjik semptomları önleyebileceği görülmüştür. Özellikle nane yaprağı ekstresinin, alerjik rinitin semptomlarını azaltmada etkili olabileceği tespit edilmiştir.

Bazı çalışmalarda nane çayının testosteron seviyelerini düşürdüğü ve bu nedenle spermatogenezi azalttığı görülmüştür. Ayrıca nane yaprağının çok yüksek dozlarda tüketilmesi sonucu hepatotoksisite (karaciğer toksisitesi) görülmesi riskinin var olabileceği sanılmaktadır.

Nanenin yukarıda bahsedilen etkilerinin yanı sıra kolagog (safra söktürücü), diüretik (idrar söktürücü), hafif sedatif (yatıştırıcı, rahatlatıcı) ve böcek kovucu özellikleri olduğu da düşünülmektedir.

Nane halk arasında,
  • Soğuk algınlığı, öksürük, ağız ve boğaz enflamasyonları (iltihap, irritasyon), sinüzit ve yüksek ateş gibi solunum yollarıyla ilgili hastalıkların tedavisine yardımcı olarak,
  • Bazı karaciğer ve safra kesesi problemlerinde,
  • İrritabl bağırsak sendromunu rahatlatmak için,
  • Üst sindirim yolu kramplarını yatıştırmak amacıyla,
  • Dispepsiyi (hazımsızlık) rahatlatmak için,
  • Mide ve bağırsaklardaki gaz birikimini gidermeye yardımcı olarak,
  • Gerilim ve başağrılarını dindirmek, ağrıları hafifletmek için,
  • Mide bulantısı ve kusmayı gidermek amacıyla,
  • Sabah bulantılarının giderilmesinde,
  • Solunum yolları enfeksiyonlarının tedavisinde,
  • Dismenorenin (ağrılı adet görme) tedavisine yardımcı olarak,
  • Diyareyi durdurmak amacıyla,
  • İnce bağırsaktaki aşırı bakteri üremesini önlemek için oral olarak (ağızdan alınarak) kullanılmaktadır.
Nane yağının halk arasında topikal olarak (etkilenen bölge üzerine) kullanıldığı hastalık durumları ise şunlardır:
  • Başağrısı
  • Miyalji (kas ağrıları)
  • Nevralji (sinir ağrıları)
  • Diş ağrısı ve oral mukoza enflamasyonları (iltihaplanma)
  • Romatizmal ağrılar
  • Pruritus (kaşıntı)
  • Ürtiker (kaşıntıyla beraber derideki kızarıklıklar ve kabartılar)
  • Bazı bakteriyel ve viral (virüs nedenli) enfeksiyonlar
  • Özellikle sivrisinekleri kovmak amacıyla  kullanılır.
Ayrıca nane yağı, baryum lavmanlarına katılarak, bağırsakları rahatlatmak amacıyla kullanılmaktadır. Aromaterapötik amaçlı olarak solunarak kullanılan nane yağı, öksürük ve soğuk algınlığının semptomatik tedavisinde ve ağrıyı dindirmede kullanılmaktadır.

Nane, medikal amaçlarının yanı sıra yiyecek ve içeceklere aroma katmak amacıyla sıklıkla kullanılan bir baharattır. Bunun haricinde farmasötik preparatlarda ve kozmetik ürünlerde de yaygın bir şekilde kullanılmaktadır.

Etkili Olduğu Durumlar: 
Baryum lavmanına bağlı kolon kasılmaları: Baryum lavmanına katılan nane yağının,  muayene esnasında bağırsakları rahatlatarak kasılmaları önlediği düşünülmektedir. Baryum lavmanına eklenen nane yağının en az, bağırsak motilitesini azaltmak ve spazmları önlemek için sistemik olarak kullanılan skopolamin (Buscopan) kadar etkili olduğu görülmüştür. Oral yolla alınan nane yağının da aynı işlev için etkili olabileceği düşünülmektedir.
  • Dispepsi: Frenk kimyonu yağı ile beraber oral olarak alınan nane yağının, şişkinlik ve spazmlar gibi hazımsızlık semptomlarını yatıştırdığı düşünülmektedir.
  • Stres Kaynaklı Başağrısı: Topikal olarak uygulanan nane yağının, stres nedeniyle oluşan başağrılarını azaltabileceği görülmüştür. Nane yağı bu gibi durumlarda aromaterapik olarak da (solunarak) kullanılabilir.
Etkili Olmadığı Durumlar: 
  • Postoperatif Mide Bulantısı: Cerrahi operasyonların sonrasında, anestezi uygulamasını takiben hastalarda mide bulantısı şikayeti meydana gelebilmektedir. Bu durumda nane yağının mide bulantılarını azaltacağıyla ilgili bir düşünce olmasına karşın, yapılan çalışmalar sonucu  nane yağının böyle bir etkisi olmadığı görülmüştür.
Muhtemelen Etkili Olduğu Düşünülen Durumlar:
  • Irritabl Bağırsak Sendromu:  Enterik kaplı nane yağı içeren kapsüllerin oral kullanımı sonucu, irritabl bağırsak sendromu hastalarında görülen karın ağrısı, şişkinlik, gaz birikimi, genel rahatsızlık ve artmış bağırsak hareketleri gibi semptomların azaldığı görülmüştür. Ancak nane yağının kesin olarak bu etkilere sahip olduğunu söyleyebilmek için daha fazla araştırmaya ve kanıta ihtiyaç vardır.
Kullanım Şekli ve Dozaj: Irrıtabl bağırsak sendromu semptomlarının hafifletilmesi için günde üç kez 0,2-0,4 ml nane yağı içeren enterik kaplı kapsüllerin alınması tavsiye edilmektedir. Ancak 8 yaşından büyük çocuklar için bu doz günde  üç kez 0,1-0,2 ml kadardır.

Hazımsızlık şikayetleri için 90 mg nane yağını, Frenk kimyonu yağıyla beraber oral yoldan kullanabilirsiniz. Nanenin genel amaçlı medikal kullanımı için günde 3-6 gram kadar alınması tavsiye edilmektedir. 
Eğer naneden tentür hazırlamak istiyorsanız 200 adet nane yaprağını, bir miktar şarabın içerisine katarak (1:10 oranında) 10 gün bekletiniz. Elde ettiğiniz tentürden günde 5-15 gram kadar kullanabilirsiniz.
Naneyi çay olarak demleyip tüketmek istiyorsanız 150 ml kaynar suya 1 çay kaşığı nane ekleyerek 10 dakika demleyiniz. Bu çayı günde 3-4 kez öğün aralarında tüketebilirsiniz.

Naneyi kuru veya taze olarak kullanmaktansa, nane yağı kullanmayı tercih ediyorsanız, günlük doz 6-12 damla kadardır. Inhalasyon yolu ile (soluyarak) kullanacaksanız sıcak suyun içerisine 3-4 damla saf nane yağı damlatmanız ve suyun buharını derin derin solumanız tavsiye edilir.
Irrıtabl bağırsak sendromunun tedavisinde ise günlük 0,6 ml nane yağı tavsiye edilmektedir. Bu miktarı üçe bölerek, günde 3 kez 0,2 ml dozunda kullanmanız önerilmektedir. Eğer nane yağını cildinizdeki sorunlu bölgeye topikal olarak uygulayacaksanız, bir miktar yağı, hafif masajla yedirmeniz ve bu uygulamayı günde 2-4 kez tekrarlamanız gerekmektedir. Özellikle küçük çocukların soğuk algınlıklarında 15 damla nane yağını sırt ve göğüs bölgesine uygulayarak hafif masaj yapmanız tavsiye edilir.

Nane ve nane yağını sıcaktan, nemden ve ışıktan koruyarak, mümkünse cam kavanozlarda saklamanız önemlidir.

Güvenlik ve Yan Etkileri: Nane ve nane yağının gıdalarda bulunan miktarının tüketimi güvenli kabul edilmekte olup, Amerika’daki gıdalardaki kullanımı da güvenlidir ve GRAS statüsündedir (güvenli).
Bu bitkinin ve bitkiden elde edilen yağın medikal amaçlar doğrultusunda uygun dozda ve kısa süreli oral (ağız yolundan), topikal (etkilenen bölge üzerine sürülerek) veya rektal (anüs içerisine) kullanımı güvenlidir. Nane, çocuklar, gebeler ve emziren kadınlar tarafından da güvenle kullanılabilir.

Diğer Bitkilerle /Gıdalarla / Gıda Takviyeleriyle Etkileşim: 
Herhangibir etkileşim durumu bilinmemektedir.

İlaçlarla Etkileşim: 
  • Antiasitler: Bu ilaçlar mide dokusunu koruma amacıyla kullanılan, mide asiditesini azaltarak pH’ını yükselten ilaçlardır. Eğer enterik kaplı (bağırsakta açılarak çözünen) nane yağı kapsüllerini bu ilaçlarla beraber kullanırsanız, bahsedilen kapsüllerin zamanından önce, bağırsak yerine midede açılma olasılığı vardır. Bu nedenle bağırsaklar üzerinde etki göstermeyebilirler. Bahsedilen nedenle antiasit ilaçları ve enterik kaplı kapsüllerin birlikte kullanılmaması, en az 2 saat arayla alınması tavsiye edilmektedir.
  • Siklosporin: Yapılan araştırmalarda nane yağının, siklosporin metabolizmasını inhibe ederek siklosporinin kandaki miktarını, dolayısıyla etki ve yan etkilerini arttırabileceği görülmüştür. Ancak bu etki insanlar üzerinde görülmemiştir.
  • Sitokrom P450 1A2 Substratları: Yapılan ilk deneysel araştırmalar, nane ve nane yağının sitokrom P450 1A2 ‘yi belli oranlarda inhibe ettiğini (üretimini ve etkisini önlediğini) göstermiştir. Bu nedenle, bahsedilen enzim sayesinde metabolize olarak yıkıma uğrayan ilaçların kandaki konsantrasyonlarının, dolayısıyla etki ve yan etkilerinin artması beklenmektedir. Ancak nane tarafından bahsedilen enzimin inhibisyonu, insanlar üzerinde denenerek araştırılmamıştır. Yine de her ihtimale karşı, naneyi medikal amaçlar için kullanan kişilerin sitokrom P 450 1A2 enzimi sayesinde metabolize olan ilaçları kullanırken dikkatli olmaları tavsiye edilmektedir. Bu enzim tarafından metabolize olan ilaçlardan bazıları: amitriptilin (Elavil), haloperidol (Haldol), ondansetron (Zofran), propranolol (Inderal), teofilin (Theo-dur), verapamil (Calan, Isoptin) vs..
  • Sitokrom P450 2C19 Substratları: Yapılan ilk deneysel araştırmalar, nane ve nane yağının sitokrom P450 2C19 ‘u belli oranlarda inhibe ettiğini (üretimini ve etkisini önlediğini) göstermiştir. Bu nedenle, bahsedilen enzim sayesinde metabolize olarak yıkıma uğrayan ilaçların kandaki konsantrasyonlarının, dolayısıyla etki ve yan etkilerinin artması beklenmektedir. Ancak nane tarafından bahsedilen enzimin inhibisyonu, insanlar üzerinde denenerek araştırılmamıştır. Yine de her ihtimale karşı, naneyi medikal amaçlar için kullanan kişilerin sitokrom P450 2C19 enzimi sayesinde metabolize olan ilaçları kullanırken dikkatli olmaları tavsiye edilmektedir. Bu enzim tarafından metabolize olan ilaçlardan bazıları: proton pompası inhibitörleri, omeprazol (Prilosec), lansoprazol (Prevacid), pantoprazol (Protonix), diazepam (Valium),karisoprodol (Soma), nelfinavir (Viracept) vs..
  • Sitokrom P450 2C9 Substratları: Yapılan ilk deneysel araştırmalar, nane ve nane yağının sitokrom P450 2C9 ‘u belli oranlarda inhibe ettiğini (üretimini ve etkisini önlediğini) göstermiştir. Bu nedenle, bahsedilen enzim sayesinde metabolize olarak yıkıma uğrayan ilaçların kandaki konsantrasyonlarının, dolayısıyla etki ve yan etkilerinin artması beklenmektedir. Ancak nane tarafından bahsedilen enzimin inhibisyonu, insanlar üzerinde denenerek araştırılmamıştır. Yine de her ihtimale karşı, naneyi medikal amaçlar için kullanan kişilerin sitokrom P450 2C9 enzimi sayesinde metabolize olan ilaçları kullanırken dikkatli olmaları tavsiye edilmektedir. Bu enzim tarafından metabolize olan ilaçlardan bazıları: non-steroidal anti-inflamatuar ilaçlar, diklofenak (Cataflam), ibuprofen (Motrin), meloxicam (Mobic), piroxicam (Feldene), celecoxib (Celebrex), amitriptilin (Elavil), warfarin (Coumadin),glipizide (Glucotrol), losartan (Cozaar) vs..
  • Sitokrom P450 3A4 Substratları: Yapılan ilk deneysel araştırmalar, nane ve nane yağının çok yüksek dozlarının, sitokrom P450 3A4 ‘ü belli oranlarda inhibe ettiğini (üretimini ve etkisini önlediğini) göstermiştir. Yine de her ihtimale karşı, naneyi medikal amaçlar için kullanan kişilerin, sitokrom P450 3A4 enzimi sayesinde metabolize olan ilaçları kullanırken dikkatli olmaları tavsiye edilmektedir. Bu enzim tarafından metabolize olan ilaçlardan bazıları: lovastatin (Mevacor), ketokonazol (Nizoral), itrakonazol (Sporanox), fexofenadin (Allegra), triazolam (Halcion) vs..
  • H2 Blokörleri: Bu ilaçlar mide asiditesini azaltarak pH’ını yükselten ilaçlardır. Eğer enterik kaplı (bağırsakta açılarak çözünen) nane yağı kapsüllerini bu ilaçlarla beraber kullanırsanız, bahsedilen kapsüllerin zamanından önce, bağırsak yerine midede açılma olasılığı vardır. Bu nedenle bağırsaklar üzerinde etki göstermeyebilirler. Bahsedilen ilaçlardan bazıları: cimetidine (Tagamet), ranitidin (Zantac), nizatidin (Axid), famotidin (Pepcid)
Hastalıklar veya Durumlarla Etkileşimi: 
  • Aklorhidri (Asitsizlik): Enterik kaplı nane yağı kapsülleri, midenin hidroklorik asit üretmediği durumlarda kullanılmamalıdır. Bu durumlarda kullanıldığı takdirde, normalde bağırsaklarda açılması gereken kapsüller, midede açılarak, bağırsaklar üzerindeki etkilerini gösteremeyebilirler.
  • Diyare: Diyare gibi bağırsak hareketlerinin aşırı arttığı durumlarda, enterik kaplı kapsüller tam olarak absorbe olamadıklarından , emilememiş mentol anal mukozada yanma hissine neden olabilir.
German Commission E: Alman Komisyon E monografları (German Commission E monografları), 1983 ve 1993 yılları arasında 300 ‘den fazla bitki ve bitkisel karışımın medikal kullanımını, etkilerini ve yan etkilerini birçok klinik araştırmalar yaparak, objektif ve çok sıkı bilimsel kriterlere göre değerlendirek yazılmış olan bitkilerle ilgili çok değerli bir bilgi kaynağıdır. Alman komisyon E monografları, Alman hükümeti tarafından finanse edilen komisyon E’nin titiz çalışmalar sonucu yayımladığı, tüm dünyadaki herbalistler, eczacılar ve tıp doktorları tarafından ciddiye alınan bir kaynak olarak değerlendirilmektedir.

Nane yaprağının, German commission E tarafından onaylanan kullanım durumları:
  • Gastrointestinal kanaldaki (sindirim kanalı), idrar yollarındaki ve safra kanalındaki kramplar
  • Gaz şişkinliği, hazımsızlık, gastrit, enterit gibi sindirim yollarıyla ilgili bazı problemlerin semptomatik tedavisi
Nane yağının, German commission E tarafından onaylanan kullanım durumları (oral yoldan alındığında):
  • Üst gastrointestinal kanaldaki ve safra kesesindeki kramplar
  • Irritabl bağırsak sendromu
  • Nezle gibi bazı üst solunum yolları rahatsızlıkları
  • Ağız ve burun mukozasının enflamasyonu
Nane yağının, German commission E tarafından onaylanan kullanım durumları (topikal uygulanıldığında):
  • Kas ağrıları ve nevralji

Bilimsel Araştırmalar: 
İrritabl Bağırsak Sendromu: 57 irritabl bağırsak sendromu hastasının katıldığı bir araştırmada hastalar iki gruba ayrılarak bir gruba günde iki kez, 2 adet enterik kaplı nane yağı içeren kapsüller verilmiş; diğer grup ise plasebo grubu olarak belirlenmiş ve herhangibir tedavi uygulanmamıştır. Dördüncü haftadan sonra her iki gruptaki hastalık semptomları değerlendirilmiştir. Değerlendirme sonucu nane yağı kapsülü kullanan gruptaki hastalardaki hastalık semptomlarının %50’den fazla azaldığı, buna karşın plasebo grubundakilerin şikayetlerinde sadece %38’lik bir iyileşme olduğu saptanmıştır. Aradaki istatistiki fark anlamlı bulunmuş ve nane yağının irritabl bağırsak hastalığı semptomlarını iyileştirmede işe yaradığı düşünülmüştür.

Nonülseratif Dispepsi: 39 hastanın katıldığı ve 4 hafta süren klinik araştırmada orta-şiddetli ağrıdan yakınan ülseratif olmayan dispepsi hastaları iki gruba ayrılarak, bir gruba 90 mg nane ve 50 mg Frenk kimyonu yağı içeren kapsüllerden günde 3 kez verilmiş, diğer grup ise plasebo grubu olarak saptanmış ve tedavi uygulanmamıştır. Çalışmanın 2. haftasında, nane ve Frenk kimyonu yağı içeren kapsülleri kullanan gruptaki hastaların %42’sinde ağrının kesildiği rapor edilmiştir. 4. haftanın sonunda ise hastaların çok büyük bir kısmında ağrının ortadan kalktığı, sadece çok küçük bir kısmında ağrının devam ettiği görülmüştür. Tedavi uygulanan grubun sadece %10’unda ağrı devam ederken, plasebo grubunun %55’inde ağrının devam ettiği görülmüştür.

Ayurveda’da Kullanılan İsmi: Gamathi phudina

Tadı: Acı

Kullanılan Kısımları: Yaprak

Enerjetiği: Serinletici

Sindirim Sonrası Etkisi: Acı

Dosha’lar Üzerindeki Etkileri: Pitta ve Kapha’yı azaltırken, Vata’yı etkilemez

Genel Nitelikleri: Diyaforetik (terletici), karminatif (sindirim sistemindeki gazı giderici ve rahatlatıcı), nervin (sinir sistemini güçlendirici ve rahatlatıcı), hafif alteratif (kan temizleyici), aromatik ve sakinleştirici

Kullanım Alanları: Nane doğu herbalizminde başlıca soğuk algınlığı, grip ve yüksek ateşi düşürmek için, ayrıca mide ve bağırsaklardaki gaz birikimini gidermek için kullanılmaktadır. Bunun haricinde başağrısı, romatizmal ağrılar ve nevralji gibi ağrılara karşı kullanılır. Nanenin diğer kullanım alanları ise dismenore, kalp çarpıntısı ve koliktir.