Viscum album                     
  • Türkçe Adı: Ökseotu, Avrupa ökseotu
  • İngilizce Adı: European Mistletoe
  • En Sık Bulunduğu Bölgeler ve Genel Özellikleri: Özellikle Avrupa ile batı ve güney Asya’da yetişen bitki Amerika ve Avustralya gibi bölgelerde bulunmaz. Özellikle Avrupa’da ve Çin’de yetişir. Ökseotu, diğer ağaçların gövdeleri üzerinde yetişen yarı parazit bir bitkidir.
Kullanılabilir kısımlar: Ökseotunun kullanılan kısımları yaprak, gövde ve meyve’dir. 

Etkin Maddeler: Meyve kısmında müsilaj, yaprak kısmında ise lektinler (Ökseotu lektini 1, Ökseotu lektini 2, Ökseotu lektini 3), 46 amino asitten oluşan polipeptidler (viskotoksinler A2, A3, B, Ps1), viskin olarak bilinen müsilaj, mannitol, pinitol, viskumitol, flavonoidler (quercetin glikozidleri, quercetin metil eterleri, isorhamnetin, sakuranetin vs..), fenilalil alkolleri, lignanlar ve triterpenler başta olmak üzere birçok bileşen içermektedir.

Etkileri ve Kullanıldığı Durumlar: Ökseotu en çok çam, meşe, elma ve akçaağaç başta olmak üzere birçok ağacın üzerinde yetişebilen parazit bir bitkidir. Bu nedenle ökseotunun içerdiği bileşenler ve maddeler, üzerinde yetiştiği ağacın cinsine, hasat zamanına ve birçok farklı etmene göre değişkenlik gösterebilir. 

Avrupa ökseotu, içerdiği potansiyel anti-kanser ajanlar sayesinde iyi bilinmektedir. Araştırmacılar bu bitkinin, hem bağışıklık sistemini uyararak hem de sitotoksik etkiler (hücre için toksik etkiler) göstererek biyolojik yanıtın değişmesine neden olabileceğini düşünmektedirler. Bu bitkinin bağışıklık sistemini uyardığına dair kanıtlar bulunmaktadır.Ökseotu, kandaki nötrofillerin ve NKC hücrelerinin (doğal öldürücü hücreler) etkinliğini arttırarak, bağışıklıktan sorumlu olan nötrofillerin de sayısını arttırmada etkilidir. Ayrıca yine bu bitki lökositlerden IL-1, IL2, IL-6 ve TNF (tümör öldürücü faktör) salgılanmasını sağlayarak anti-tümoral etkinlik gösterir. 
Ancak bu bitkinin tekrarlanan kullanımları sonucu bağışıklık sisteminin yanıtında da duyarsızlaşma görülür. Fakat yukarıda bahsedilen etkilerin insanlar üzerindeki geçerliliği henüz tam olarak kanıtlanamamıştır ve ökseotunun insan bağışıklık sistemini muhtemelen etkilemediği görülmüştür. Araştırmacılar bunun çok farklı nedenleri olabileceğini düşünmektedirler. Araştırmacılar, ökseotu lektinlerinin bazı insan hücrelerine tutunamadığını ya da insan plazma proteinlerinin ökseotundaki etkin maddelerle reaksiyona girerek bu maddeleri yıktığından etkilerini gösteremediklerini düşünmektedirler. Yapılan bazı kanser çalışmalarında ökseotu kullanımının kanserli hastaların hayatta kalma süresini uzatmadığı ortaya çıkmıştır. Bununla beraber bu bitkinin içeriğindeki aviscumin adlı maddenin çeşitli tümör hücrelerine farklı affinitesi (yatkınlığı, çekilimi) bulunmaktadır. Yapılan çalışmalar sonucu ökseotu kullanan ileri seviyedeki pankreas kanseri hastalarında ve baş-boyun kanseri hastalarında, toplam yaşam süresinde uzama veya iyileşme süresinde kısalma gibi etkiler olmadığı ortaya çıkmıştır.
  • Avrupa ökseotunun potansiyel antikanserojen etkileri yanında, tansiyonu düşürücü, antienflamatuar ve sedatif (yatıştırıcı) etkileri de olabilmektedir.
  • Avrupa ökseotu halk arasında:
  • Özellikle kanser türlerinde antikanser etkili olarak,
  • Kemoterapi ve radyoterapi gibi ağır yanetkileri olan kanser tedavilerinin yanetkilerini azaltmaya yardımcı olarak,
  • Yüksek tansiyon, iç kanamalar, hemoroid, epilepsi, çocuklarda görülen konvülsiyonlar (kasılmalar) ve arteriyoskleroz (damar sertliği) gibi çeşitli hastalıkların tedavisine yardımcı amaçlı,
  • Depresyon ve uyku bozuklukları gibi psikiyatrik hastalıklarda,
  • Menepozda görülen sıkıntılar ve amenore (regl olamama) gibi kadın rahatsızlıklarının tedavisine yardımcı amaçlı ve kanı temizleyici olarak,
  • Zihinsel ve psikiyatrik bitkinliklerin tedavisinde yardımcı olarak,
  • Geçmeyen öksürük, astım, vertigo, diyare, kolera, akciğer ve safrakesesi rahatsızlıklarını yatıştırma amaçlı oral olarak kullanılır.
  • Ökseotu ayrıca bazı kanser tedavileri ve dejeneratif eklem rahatsızlıklarında derialtına enjeksiyon yöntemiyle uygulanabilir.
Etkili Olduğu Durumlar: 
  • Mesane Kanseri: Mesane kanseri sonucu mesanedeki kanserli dokunun cerrahi operasyonla alındığı hastalara, 6 hafta boyunca mesane içi ökseotu ekstresi  uygulanmıştır. Bunun sonucunda kanserin tekrarlama oranının düştüğü düşünülmektedir. Ancak konuyla ilgili yeterli delil mevcut değildir.
  • Meme Kanseri: Yapılan ilk çalışmalar sonucu, göğsünde solid tümör kitleleri bulunan kadınlara, özel bir ökseotu ekstresi hazırlanarak deri altına enjekte ederek uygulanmıştır. Bunun sonucu kanserli hastalardaki hayatta kalma süresinin uzadığı görülmüştür. Ancak bahsedilen çalışmanın tasarımı iyi yapılamadığından elde edilen veriler sonucu kesin bir yargıya varılamamaktadır. Bu nedenle ökseotu kullanımının kanser üzerindeki etkinliği hakkında yeterli delil mevcut değildir.
  • Kolon Kanseri: Kolon kanseri halk arasında bağırsak kanseri olarak da bilinmektedir. Yapılacak bir klinik araştırma için bir grup kolon kanseri hastasına özel bir ökseotu ekstresi hazırlanarak ve deri altına enjekte edilerek uygulanmıştır. Bunun sonucu kanserli hastalardaki hayatta kalma süresinin uzadığı görülmüştür. Ancak bahsedilen çalışmanın tasarımı iyi yapılamadığından, elde edilen veriler sonucu kesin bir yargıya varılamamaktadır. Bu nedenle ökseotu kullanımının kanser üzerindeki etkinliği hakkında yeterli delil mevcut değildir.
  • Gastrik Kanser: Gastrik kanser halk arasında mide kanseri olarak da bilinmektedir. Yapılacak bir klinik araştırma için bir grup mide kanseri hastasına özel bir ökseotu ekstresi hazırlanarak ve deri altına enjekte edilerek uygulanmıştır. Bunun sonucu kanserli hastalardaki hayatta kalma süresinin uzadığı görülmüştür. Ancak bahsedilen çalışmanın tasarımı iyi yapılamadığından, elde edilen veriler sonucu kesin bir yargıya varılamamaktadır. Bu nedenle ökseotu kullanımının kanser üzerindeki etkinliği hakkında yeterli delil mevcut değildir.
  • Hepatit C: Yapılacak bir klinik araştırma için bir grup kronik hepatit C hastasına sıvı ökseotu ekstresi hazırlanmış ve deri içine enjekte edilmiştir. Bunun sonucunda hastanın vücudunda bulunan virüs miktarı azalmış ve yaşam kalitesi artmıştır. Ancak yine de ökseotu kullanımının hepatit C üzerindeki etkinliği hakkında yeterli delil mevcut değildir.
  • Kanıtlanamamış Bazı Kullanım Alanları: Ökseotu meyvesinin dolaşıma etki ederek tansiyonu düzenlediği düşünülmektedir. Ayrıca iyi bir tonik ve balgam söktürücüdür. Bunların dışında iç kanama, epilepsi, ateroskleroz, kramplar, gut hastalığı ve histeri gibi birçok durum için de kullanılmaktadır. Fakat bunlar bilimsel açıdan kesin olarak kanıtlanamamıştır.
Kullanım Şekli ve Dozaj: Bu bitkinin oral kullanımı için tipik bir dozaj belirlenmemiştir. Ancak 3 meyveden ve 2 yapraktan fazla kullanımı önerilmez. Ancak solid tümörleri olan hastalara damar içi uygulamak için, rekombinant DNA teknolojisi ile "ökseotu lektini 1” in saf hali elde edilmiş ve 1 hafta boyunca hastaya 4-5 mikrogram/kilogram miktarında verilmiştir. Hepatit C için ise 5 mg ökseotundan 1 ml sıvı ekstre hazırlanmış ve hastaya deri içi enjeksiyon yöntemiyle haftada 3 kez verilmiştir.

Güvenlik ve Yan Etkileri: Oral olarak (ağızdan alınarak) ve subkutan olarak (cilt içi enjeksiyonla) uygun dozajlarda uygulandığında güvenli kabul edilmektedir. Ancak dar bir terapötik aralığa ( ilacın etki eden minimum dozuyla,  yan etki görülmeyen maksimum dozu arasında kalan doz aralığı) sahip bu bitkiye ait meyveler için 3 meyveden fazla ve yapraklar için 2 yapraktan fazla kullanımı önerilmez. Bu bitkinin oral olarak yüksek dozlarda alınması ciddi yan etkilere neden olabilir. Bu etkiler arasında kasılmalar, kalp hzında yavaşlama, tansiyonda düşme ve hatta çok yüksek dozlarda ölüm dahi görülebilir. Gebelik esnasında ökseotunun kullanımı tavsiye edilmemekle beraber emziren kadınlardaki kullanımının güvenliliğiyle ilgili herhangi bir veri mevcut değildir.

Diğer Bitkilerle /Gıdalarla / Gıda Takviyeleriyle Etkileşim: 
  • Alıç: Ökseotunun kardiyotoksik ve negatif inotrop etkileri olduğuna dair bazı veriler bulunmaktadır. Bu nedenle teorik olarak, alıç gibi pozitif inotrop etkisi olan bazı bitkilerin etkisini azaltabileceği düşünülmektedir.
  • Hipotansif Etkisi Olduğu Bilinen Bazı Bitkiler: Ökseotunun hipotansif etkileri olduğu düşünülmektedir. Bu nedenle bu bitkinin hipotansif etkisi olan diğer bitkilerle beraber kullanımının hipotansiyon riskini (düşük tansiyon) arttırabileceği düşünülmektedir. Bu bitki ve gıda takviyelerinden bazıları: andrographis otu, kazein peptitleri, kedi pençesi, koenzim Q10, balık yağı, L-arginine ve  ısırgan otudur.
İlaçlarla Etkileşim: 
  • Antihipertansif İlaçlar: Ökseotunun hipotansif etkileri olduğu düşünülmektedir. Bu nedenle bu bitkinin hipotansif etkisi olan ilaçlarla beraber kullanımının hipotansiyon riskini (düşük tansiyon) arttırabileceği düşünülmektedir. Bu nedenle dikkatli kullanılmalıdır.
  • Immunosupresanlar: Bu ilaçlar çok genel olarak bağışıklık sistemini baskılayıcı ilaçlar olarak tanımlanabilir. Ökseotu bağışıklık sistemini uyarıcı etkinlik gösterdiği için bu ilaçların etkisini azaltabilir. Bu ilaçlardan bazıları: azathioprin (Imuran), basiliximab (Simulect), siklosporin (Neoral), daclizumab (Zenepax), muromonab-CD3 (OKT-3), mikofenolat (CellCept), tacrolimus (Prograf), sirolimus (Rapamune), prednison (Orasone) ve kortikosteroidler vs..
Hastalıklar veya Durumlarla Etkileşimi: 
  • Otoimmun Hastalıklar: Ökseotu bağışıklık sistemini uyarıcı etkinlik göstermektedir. Otoimmun hastalıklar da bağışıklık sisteminin vücudun kendi dokularına zarar vermesi nedeniyle oluşur. Bu nedenle bağışıklık sisteminin artan aktivitesi hastalık semptomlarını daha da şiddetlendirebilir. Bahsedilen sebepten dolayı MS hastalarının, sistemik lupus eritemozus hastalarının, romatoid artrit hastalarının ve bunlar gibi otoimmün sistem hastalığı olan kişilerin ökseotu kullanımından sakınmaları gerekmektedir.
  • Kardiyovasküler Hastalık: Ökseotunun kardiyotoksik ve negatif inotrop etkileri olduğuna dair bazı veriler bulunmaktadır. Bu nedenle kardiyovasküler hastalığı olanların ökseotu kullanımından kaçınmaları gerekmektedir.
  • Lösemi: In vitro ortamda (cansız deney ortamı) yapılan ilk çalışmalar, ökseotu kullanımının genç kanser hücrelerinin ömrünü uzattığını göstermiştir. Bu nedenle lösemi hastaları ökseotu kullanmamalıdırlar.
German Commission E: Alman Komisyon E monografları (German Commission E monografları), 1983 ve 1993 yılları arasında 300 ‘den fazla bitki ve bitkisel karışımın medikal kullanımını, etkilerini ve yan etkilerini birçok klinik araştırmalar yaparak, objektif ve çok sıkı bilimsel kriterlere göre değerlendirek yazılmış olan bitkilerle ilgili bir bilgi kaynağıdır. Alman komisyon E monografları, Alman hükümeti tarafından finanse edilen komisyon E’nin titiz çalışmalar sonucu yayımladığı, tüm dünyadaki herbalistler, eczacılar ve tıp doktorları tarafından ciddiye alınan bir kaynak olarak değerlendirilmektedir.
Ökseotunun German Commission E tarafından onaylanan kullanım durumları:
  • Romatizma
  • Tümör terapisi (adjuvan yani güçlendirici olarak)
Bilimsel Araştırmalar: 
  • Bağışıklık Sistemi Üzerine Etkisi: Ökseotu ekstresinden hazırlanan fermente bir sıvı ilaç preparatı olan Iscador M’nin 8 ila 15 yaşları arasındaki 30 bağışıklık sistemi baskılanmış çocuk üzerindeki etkisi araştırılmıştır. Bu çocuklar Chernobyl nükleer kazasından sonra etkilenmişlerdir ve bu çocuklarda nükseden solunum yolları hastalıkları görülmektedir. Çocuklardan bir kısmında Iscador M kullanılmış, diğer kısmına ise plasebo verilmiştir. Ökseotu ekstresi kullanılan gruptaki çocuklarda yorgunluk, duygusal dengesizlik, başağrısı, terleme, kas ve eklem ağrıları gibi şikayetlerde belirgin oranda azalma görülmüştür. Buna rağmen plasebo grubunda bu iyileşmeler görülmemiştir. 
Ayurveda’da Kullanılan İsmi: Mistletoe

Tadı: Kekremsi - tatlı

Kullanılan Kısımları: Yaprak, gövde ve meyve’dir. 

Enerjetiği: Isıtıcı

Sindirim Sonrası Etkisi: Acı

Dosha’lar Üzerindeki Etkileri: Vata ve Kapha’yı azaltırken Pita’yı arttırır

Genel Nitelikleri: Nervin (sinirleri yatıştırıcı), antispazmodik (spazm önleyici), emenagog (regli düzenleyici), tonik, antiseptik, purgatif (diyareye neden olan) ve narkotik 

Kullanım Alanları: Karaciğer ve dalak büyümelerinde şişliği azaltmak için kullanılır. Ağrılı regl durumlarında ve kanamalarda sancıyı azaltır. Kalp çarpıntılarını azaltmada da etkilidir. Bunların yanı spazm giderici olduğu ve kullanımının histeri ile epilepsi gibi hastalıklarda da faydalı olduğu bilinmektedir. Lokal olarak ise abseler üzerine uygulanabilir ve ağrıyı dindirmede faydalıdır. Orta veya yüksek miktarda kullanımı, solunum fonksiyonlarını yavaşlatır.