Pimpinella anisum
  • Türkçe Adı: Anason
  • İngilizce Adı: Anise
  • En Sık Bulunduğu Bölgeler ve Genel Özellikleri: Orijini tam olarak bilinmeyen anasonun ilk yetiştiği yerin yakın doğu olduğu tahmin edilmektedir. Anason günümüzde güney Avrupa, Türkiye, orta Asya, Hindistan, Çin, Japonya, orta ve güney Amerika gibi çok çeşitli bölgelerde yetişmektedir.
Kullanılabilir kısımlar: Anasonun medikal amaçlarla kullanılan kısmı tohum kısmı (bazı kaynaklarda meyve olarak geçmektedir ve meyveyi tohumla eşanlamlı kabul edebiliriz) ve tohumdan elde edilen uçucu yağ’dır. 

İçeriğindeki Bileşenler: Uçucu yağ [Esas bileşeni trans anetol’dür (%94). Bunun haricindekavikol metil eter (estragol olarak da bilinir), anis aldehid], kafeik asit deriveleri (klorogenik asit, kafeoil kuinik asitler), flavonoidler (apigenin glukozid, isoorientin, isoviteksin, luteolin glukozid), sabit yağ, bazı proteinler vs.. başta olmak üzere birçok bileşen içermektedir.

Etkileri ve Kullanıldığı Durumlar: Anasonun içindeki anetol, bitkiye meyan köküne benzer bir tat ve anasona has kokuyu vermektedir.

Yapılan ilk çalışmalar, anasonun analjezik (ağrı kesici) özellikleri olduğunu, anason yağının ise antikonvülsan (kasılmaları önleyici) etkili olduğunu düşündürmüştür. İlk araştırmalar sonucu anason yağının GABA agonisti gibi davrandığı ve bu nedenle sakinleştirici etkileri olabileceği düşünülmüştür. Anason yağının, anasonun sulu ve alkolik ekstrelerinin ise antikolinerjik mekanizma sayesinde, bronkodilatör (akciğer bronşlarını genişletici) etkileri olduğu ve nefes almayı kolaylaştırabileceği sanılmaktadır. Yapılan araştırmalarda anasonun içeriğinde bulunan ögenol ve östragol bileşenlerinin anestezik, hipotermik, kas gevşetici ve antikonvülsan (kasılmayı önleyici) etkileri olduğu ortaya çıkmıştır. Anasonun sulu ekstrelerinin anti östrojenik etkili olduğu ve osteoblast (kemik hücresi) aktivitesini uyardığı düşünülmektedir. Ancak anasonun içeriğinde bulunan anetol ve anason yağının bazı bileşenlerinin östrojenik etkileri olabileceği sanılmaktadır. Bahsedilenlerin haricinde anasonun sinek ve böcekleri kovucu özellikleri olduğu da bilinmektedir.

Anason halk arasında,
  • Dispepsi (hazımsızlık ve sindirim güçlüğü), sindirim sisteminde gaz birikimi gibi bazı sindirim sistemi problemlerini ortadan kaldırmak için,
  • Rinore (sürekli burun akıntısı) tedavisine yardımcı olarak,
  • Balgam söktürücü olarak,
  • Diüretik (idrar söktürücü) amaçlı,
  • İştah arttırıcı,
  • Emziren kadınlardaki süt üretimini artırıcı,
  • Mensturasyonu (adet) arttırıcı,
  • Doğumu kolaylaştırıcı,
  • Libidoyu (cinsel istek) artırıcı,
  • Erkek menepozu olarak bilinen durumdaki sıkıntıları azaltmak için,
  • Vücut kasılmalarını azaltmak veya gidermek amacıyla,
  • Nikotin bağımlılığından daha kolay kurtulabilmek için,
  • Uykusuzluğa karşı,
  • Astım tedavisine yardımcı olarak,
  • Kabızlığı gidermek için oral olarak (ağızdan alınarak) kullanılır.
Anason halk arasında, bit ve uyuz tedavisinde, ayrıca sedef hastalığı tedavisinde kullanılmaktadır.

Etkili Olduğu Düşünülen Ancak Yeterli Araştırmanın Olmadığı Durumlar: 
  • Saç Biti: Anason yağı, Hindistan cevizi yağı ve ylang ylang yağı içeren bir saç spreyinin, çocuklardaki saç bitini öldürmede %92 oranında başarılı olduğu bulunmuştur. Ancak anasonun bu amaçlı kullanımını destekleyen daha fazla klinik araştırmaya ihtiyaç duyulmaktadır.
Kullanım Şekli ve Dozaj: Anasonun kullanım şekli ve dozajı birçok kaynakta belirtilmemiş olmasına rağmen, bazı kaynaklarda anasonun tipik kullanım şekli olarak 0,5-1 gram anason tohumunun veya 0,05-0,2 ml anason yağının günde üç kez kullanılması tavsiye edilmektedir.

Eğer anason tohumlarından çay demleyerek tüketmek istiyorsanız, özellikle balgam söktürücü olarak, 1-2 çay kaşığı anason tohumunun üzerine kaynar su ekleyerek 10-15 dakika bekletip, elde ettiğiniz çayı günde iki kez (sabah ve akşam) tüketmeniz tavsiye edilir. 

Ancak özellikle hazımsızlık probleminiz varsa, anason çekirdeklerinden bir çay kaşığı yerine, 1 çorba kaşığı kullanmanız ve aynı şekilde demlediğiniz çayı, günde birkaç kez kullanmanız önerilir.

Güvenlik ve Yan Etkileri: Anasonun gıdalarda bulunan miktarının tüketimi güvenli kabul edilmekle beraber, Amerika’daki gıdalarda kullanımı GRAS statüsündedir (güvenli). Bu bitkinin gıdalarda bulunan miktarının çocuklar ve gebeler tarafından kullanımı da güvenli kabul edilmektedir.

Anasonun medikal amaçlı kullanımının güvenilirliğine ilişkin yeterli veri mevcut olmamasına rağmen, bazı kaynaklarda güvenli olduğu belirtilmektedir.

Diğer Bitkilerle /Gıdalarla / Gıda Takviyeleriyle Etkileşim: 
Herhangibir bilinen etkileşim durumu mevcut değildir.

İlaçlarla Etkileşim: 
  • Kontraseptif İlaçlar: Yapılan ilk çalışmalar sonucu bu bitkinin antiöstrojenik etkileri olabileceği görülmüştür. Bu nedenle yüksek dozda kullanılan anason ve doğum kontrol haplarındaki östrojenik maddelerin, mevcut östrojen reseptörleri için rekabete girebileceği düşünüldüğünden, etkileşim gösterebilecekleri tahmin edilmektedir.
  • Östrojenler: Yapılan ilk çalışmalar sonucu anasonun antiöstrojenik etkileri olabileceği görülmüştür. Bu nedenle yüksek dozda kullanılan anason ve östrojenin, mevcut östrojen reseptörleri için rekabete girebileceği düşünüldüğünden, etkileşim gösterebilecekleri tahmin edilmektedir.
  • Tamoxifen: Yapılan ilk çalışmalar sonucu anasonun antiöstrojenik etkileri olabileceği görülmüştür. Tamoxifen’in de potansiyel östrojenik etkileri olduğu bilinmektedir. Bu nedenle yüksek dozda kullanılan anason ve tamoxifen’in etkileşime girebileceği tahmin edilmektedir.
Hastalıklar veya Durumlarla Etkileşimi: 
  • Hormon Duyarlı Kanser Türleri: Anasonun antiöstrojenik etkilerinin yanında östrojenik etkilerinin de olabileceği tahmin edilmektedir.  Bu nedenle hormona duyarlı kanser veya hastalık türleri görülen kadınların anason kullanmamaları tavsiye edilmektedir. Kadınlardaki hormona duyarlı kanser veya hastalıklardan bazıları: rahim, yumurtalık, göğüs kanserleri ve rahim ve yumurtalıktaki urlardır.

German Commission E: Alman Komisyon E monografları (German Commission E monografları), 1983 ve 1993 yılları arasında 300 ‘den fazla bitki ve bitkisel karışımın medikal kullanımını, etkilerini ve yan etkilerini birçok klinik araştırmalar yaparak, objektif ve çok sıkı bilimsel kriterlere göre değerlendirek yazılmış olan bitkilerle ilgili çok değerli bir bilgi kaynağıdır. Alman komisyon E monografları, Alman hükümeti tarafından finanse edilen komisyon E’nin titiz çalışmalar sonucu yayımladığı, tüm dünyadaki herbalistler, eczacılar ve tıp doktorları tarafından ciddiye alınan bir kaynak olarak değerlendirilmektedir.
Anasonun German Commission E tarafından onaylanan kullanım durumları:
  • Genel soğuk algınlığı
  • Öksürük, bronşit,
  • Yüksek ateş
  • Ağız ve boğaz bölgesindeki enflamasyonlar (iltihap ve yangı)
  • Dispeptik şikayetler (hazımsızlık, gaz birikimi vs..)
  • İştah kaybı
Tadı: Acı

Kullanılan Kısımları: Tohum

Enerjetiği: Isıtıcı

Sindirim Sonrası Etkisi: Acı

Dosha’lar Üzerindeki Etkileri: Vata ve Kapha’yı azaltırken, Pitta’yı arttırır

Genel Nitelikleri: Karminatif (sindirim sistemindeki gazı giderici ve sindirim sistemini rahatlatıcı), stimulan (uyarıcı), safra söktürücü, antispazmodik (spazm giderici, ekspektoran (balgam söktürücü)

Kullanım Alanları: Anason tohumları doğu herbalizminde sıklıkla mide ve karında gaz birikimini, karın ağrısını ve bulantıyı gidermek, öksürük ve soğuk algınlığını tedavi ederek balgam söktürmek için kullanılır.

Karındaki ağrı, şişlik ve gaz birikimini gidermek, mide bulantısını azaltmak için eşit miktarda anason tohumu, zencefil, kakule, tarçın ve çok az miktarda karabiber karıştırılarak, bu karışımdan çay demlenerek içilir. Bu çayı suyla demleyebileceğiniz gibi sütle de yapabilirsiniz. Yemeklerden sonra içeceğiniz bu çay, sindirim sisteminizdeki problemlerin giderilmesine yardımcı olacağı gibi, özellikle kış aylarında tüketilirse soğuk algınlığına karşı koruyucu olacağı düşünülmektedir.

Doğu herbalizminde anasonun kullanım miktarı 3-9 gram kadardır. Ancak bahsedilen dozun günde tek seferde kullanımı yerine ikiye veya üçe bölünerek kullanılması daha uygundur.